
Kara delikler daha hâlâ açıklayamadığımız olgular. Stephan Hawking hayatını kara delikleri incelemekle geçirdi. Hawking ışıması teorisine inceleyebilirsiniz. Kara deliklerin önlerine çıkan her şeyi silip süpürdüğünü(yeterince yakınsa) biliyoruz ama bunların nereye gittiğini bilmiyoruz.
Yıldızlar; yıldızlar devasa gaz ve toz bulutlarının yer çekimi etkisiyle çökerek, çoğunluğu hidrojenden oluşan olgulardır. Nükleer füzyon, çekirdekte çok yüksek miktarda enerji saçarak hidrojen atomlarını helyuma dönüştürür. Işıma halindeki kütle çekimine karşı itme uygulayarak, onu kararlı bir halde tutar. Yani Çekirdekte füzyon devam ettiği sürece yıldız parlar.
Kendi güneşimizden daha fazla kütlesi olan yıldızlarda çekirdekteki ısı ve basınç sayesinde ağır elementlerin oluşmasını sağlar, bu elementler demire dönüşene kadar devam eder. Önceki elementlerin aksine demiri oluşturan füzyon sürecinde ışıma olmaz. Demir önemli bir oranda artana kadar merkezde birikir ve ışıma ile kütle çekim arasındaki denge bozulur. Yıldız saniyenin küçük bir bölümü kadar ışık hızının çeyreği kadar bir hızla çekirdeğe daha çok kütle sıkıştırarak içe doğru patlar. Süper nova patlamasında yıldızın ölmesiyle, evrenin her yanına ağır metaller saçılır. Bu patlama sonrasında nötron yıldızı doğar, nötron yıldızı yeterince kütleliyse çekirdekteki tüm kütle kara deliğe çöker. Kara deliğe bakınca gördüğünüz asıl şey olay ufkudur. Eğer olay ufkuna giren bir cismin oradan çıkabilmesi için ışık hızında gitmesi gerekir, henüz o teknolojiye sahip değiliz ama aşırı ısınmış bir gök cismi kurtulabilir. Bu yüzden hiçbir şey yansıtmayan karanlık bir küre görürüz.
