Çatışma Teorisi

Çatışma Teorisi

Çatışma teorisi 19. yüzyıl da Karl Marx'ın fikirlerine dayanmaktadır. Marx'a göre her toplum çeşitli aşamalardan geçer bunlar; Feodalizm -> Kapitalizm -> Sosyalizm. 19. yüzyıl da Avrupa kapitalist bir toplumdu. Burjuva zengin azınlığı oluşturuyordu, proletarya denilen diğer kesimde fakir çoğunluk oluşturuyordu. İşçilerin çalışmak için burjuva'nın sahip olduğu fabrikalara ihtiyacı vardı, burjuvalarında çalıştırmak için işçiye ihtiyacı vardı ve ikisi arasındaki ekonomik eşitsizlik çok büyüktü. Marx bu eşitsizliğin bir değişimi tetikleyeceğine inanıyordu. Bu değişim için işçi sınıfının sömürüldüğünü anlayıp ve sınıf bilinci oluşturup diğer işçiler ile birleşerek başkaldırıp kapitalizme karşı ayaklanacaktı, böylece kapitalist düzeni yıkacaktı. Marx'a göre bir grubun başka bir grubu ekonomik olarak sömürdüğü bir toplum yıkılmaya mahkumdur.

Tez burjuvanın fabrikaları işletmesi.
Antitez ise işçi sınıfının bu durumu değiştirme istediği.

Biri mevcut durumun öyle kalmasını ister memnundur, diğeri ise mevcut durumun kötüleştiğini ve daha kötüye gittiği için değişmesini ister. Bu tez ve antitez birleşerek yeni bir sentez oluşturabilir, bu da orta sınıf olur, hem işçi hem de burjuva arasında kalır, giderek güç kazanabilir, burjuva ve işçiler yeni sınıfı tehdit olarak algılayabilir.

Çatışma teorisi toplumu içindeki farklı gruplar arasındaki eşitsizliklere odaklanarak inceler.