Evrim Teorisi | Hayat Ağacı


darwin

Evrim Teorisi

Etrafa bakınca gördüğümüz birçok canlı birbirleriyle uyum içinde yaşarlar. Gözlemlediğimizde bunu görürüz, bu uyumu yakalayamayan canlılar ise doğa tarafından elenir. Ağaçta sincaplar, toprakta solucanlar, böcekler ve büyümekte olan bitkiler, suda balıklar, havada kuşlar kısacası baktığımız her yerde bizde dahil olmak üzere yaşayan bir şeyler var, bu canlılığın tamamı en müthiş güç olan evrim tarafından şekillendirilir. Evrim türlerin ardı ardına türemesi ve çoğalması ile oluşur. Evrim teorisi Charles Robert Darwin ile yayılmış ve kabul görmüştür.  Darwin bir doğa bilimciydi ve yaşamın nasıl olup da bu kadar çeşitli olduğunu öğrenmek istiyordu. Gezegenin ayrı uçlarında bile benzer canlıların nasıl var olduğunu bilmek istiyordu.  Darwin 20'li yaşlarının başında 5 yıllık bir dünya gezisi için davet almış ve bunu kabul etmiştir. Gezi onu bir düşünür yapmıştır ve çalışmalarına başlamıştır.

Evrimi ilk gözlemleyen kişi bir filozof olan Anaksimander’dir (M.Ö. 611-545). Sınırlı gözlemlerle evren düzenini açıklamaya çalışan Anaksimender’e göre, cisimlerin ve doğanın varlığındaki temel madde “Aperion” dur.  Anaksimender, ilk canlının suda oluştuğunu ve insan da dahil olmak üzere diğer tüm canlıların bundan değişerek oluştuklarını söylüyor. “Peri Fuses” (Doğa Üzerine) adlı eserinde Anaksimender, ilk canlıların dikenli kabuklara sarılı olarak sulu yerlerde meydana geldiğini, yaşları ilerleyince kuru yerlere çıktıklarını, kabuklarının yırtılmasıyla da kısa bir zamanda başka biçimde yaşadıklarını öne sürmüştür. Buna göre insanlar, ilk önceleri balıklar içinde meydana gelmiş, köpek balıkları gibi büyümüş ve kendilerine bakabilecek hale gelince karaya atlamışlardır.

evolution

Evrimin Mekaniği

Evrimin mekanizmasını ilk çözenler birbirlerinden habersiz olarak Charles Darwin ve Alfred Russel Wallace olmuştur. Cevap doğal seçilim(doğal seleksiyon). Buna göre canlının ne kadar süre yaşayacağını canlının bulunduğu doğal ortam belirler. Bu 2 duruma bağlıdır. Birincisi üremek yani türün özelliklerini yeni bir nesle aktarmak. Diğeri ise çeşitlilik, canlılar kendilerinin aynısını üretiyor olsalardı değişen bir şey olmayacaktı ve var olan tek canlı tek hücreli canlılar olacaktı.

Doğal ortam doğan her canlıyı destekleyemez. Bazıları için çok sıcak, bazıları için çok nemli ya da soğuk olabilir. Kimisi için yiyecek azdır ya da yiyeceğe erişimi zordur. Evrimsel anlamda güçlü demek, türünü devam ettirebilen demektir. Kutup ayıları birkaç yüz bin yıl önce var olmaya başladılar.  Bilim insanlarına göre uzun zaman önce bir boz ayı türü kuzey kutbu kıyılarına vurmuş, hayatta kalabilenler daha kalın kürklü ve rengi açık olanlar olmuştur. Bu sayede karda gizlenebiliyor, avlanabiliyor ve soğuk havaya dayanabiliyorlardı. Hayatta kalan ayıların ise yavruları kalıtsal olarak daha kalın ve daha açık renkli kürklere sahip oldular ve zamanla eklenen değişiklikler sayesinde ise boz ayıdan farklı bir tür ortaya çıkmış oldu, kutup ayısı.

ağaç

Evrim sabit bir doğrultuda ilerlemez ve tamamen rastgele de değildir. Türlerin farklı özellikleriyle uyumlu pek çok farklı doğal ortam bulunduğundan evrim sonucunda sayısı tür ortaya çıktı. Evrim ağacı yeni türler eklendikçe dallandı. Hayat ağacının amacı türlerin birbirleriyle olan ilişkilerini ve kökenlerini göstermek. Evrim ağacı hayatta kalan ve küresel hakimiyet kuranların hikayeleri yanında nesli tükenenlerin hikayesini de anlatır. Değişen dünyaya uyum sağlayanların hikayeleri. 

Hayat herhangi bir doğa dışı etkenin müdahalesi olmaksızın dünya üzerinde doğal ve zorunlu bir kimyasal ve fiziksel olaylar dizisi sonucudur. Hayat sıcak, güneşli ve sığ bir bataklıkta başladı. Oradan sahillere ve denizlere yayıldı. Denizlerden tekrar karalara geçti. İlk hayvan denizlerde balık ve karalarda muhtelif kemikli yaratıklar oldu. Bunlar devirlerde şekilden şekle tekamül ettiler. İnsanlar sularda kaynaşıp çırpınan bir mevcuttan bugünkü şekline geldi. İnsanın bugünkü yüksek zeka, idrak ve kudreti milyonlarca ve milyonlarca nesilden geçerek hazırlandı. Artık insan bugün tabiatın nihayetsiz büyüklüğüne ve tabiat içinde kendi nevinin mukadderatına gittikçe büyüyen bir irade ve şuur ile bakıyor. ~ Mustafa Kemal Atatürk

Yaşamın tümü nükleik asittir; kalanı yorumdur. - Isaac Asimov
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)