Ülkemizde Amerika Karşıtlığını Doğuran Sebep


kibris

Ülkemizde Amerika Karşıtlığını Doğuran Sebep    


Ülkemizde de bilindiği üzere şu an güçlü bir Amerika karşıtlığı var. Bu hep böyle değildi. Bu olay Kıbrıs buhranı ile başlamış ve bir mektup ile alevlenmiş, şimdiki şeklini almıştır.
1963 – 1964  yılları arasında Amerika da başkan olan Lyndon B. Johnson’dur. Kendisi John F. Kennedy suikastının ardından başkanlık koltuğuna geçmiş kişidir. Johnson, Keneddy’nin yardımcısı ve suikastının baş şüphelilerinden biridir. 1964 yılında İsmet İnönü’ye yazdığı mektupla Amerika'nın Türkiye'nin iç işlerine nasıl karıştığını gösterir nitelikte.

1963-1964 Kıbrıs Buhranı

Kıbrıs bağımsızlık döneminde  Rumlar 1960 yasası ile Türklere tanınan haklardan rahatsız olmuş ve bunun  yanında hali hazırda adanın Yunanistan’a ait olmasını istiyorlardı (Büyük Yunanistan hayali ve ülküsü).
1963 yılında olaylar şiddetli bir hal almaya başladı. Rumlar ve Türkler arasında çatışmalar çıkıyor Türkler kaçırılıp öldürüyordu. Kıbrıs Ortodoks kilisesi başpiskoposu Türklerin haklarını kısıtlayan bir anayasa değişikliği önerisinde bulunmuştu fakat bu Türkleri azınlık durumuna düşürüp haklarını kısıtlayacağı için reddedilmiştir.

kibris-buhrani 

Mektupta Ne Yazıyor ?

1 - Türkiye, müdahale etmek için antlaşmalardaki tüm koşulları yerine getirmemiştir.
2 - Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesi, onu Sovyetler Birliği ile karşı karşıya bırakabilir. Bu durumda NATO ve ABD Türkiye'yi savunmayabilir.
3 - Amerika'nın Türkiye'ye verdiği silahlar, savunma amaçlıdır, Kıbrıs'ta kullanılamaz.
4 - ABD Başkanı Johnson, karşılıklı görüşmeler için Başbakan İsmet İnönü'yü Washington'a davet ediyor.

Başbakan İnönü Johnson'ın mektubuna 13 Haziranda cevap verdi. Bu cevap oldukça yumuşak bir ifade taşıyordu. Cevapta, 12 Temmuz 1947 tarihli yardım antlaşmasının yorumuna hiç değinilmemiştir. Buna karşılık şu hususlar belirtiliyordu:

1) Mektubun "gerek yazılış tarzı, gerek muhtevası", Amerika'nın Türkiye gibi bir müttefiki için "hayal kırıcı" olmuştur.

2) Bu son teşebbüs ile birlikte, 1963 sonundan beri Kıbrıs'a askeri müdahale ihtiyacı dördüncüdür. Ve Türkiye bu işin başından beri Amerika ile danışma halinde bulunmuştur.

3) Kıbrıs rum hükümeti açıkça silahlanmaya başlamış, Anayasa dışı faaliyetlere girişmiş, Türklere karşı "zulmünü" arttırmış ve bütün bunlar Yunanistan tarafından, kendisinin imzaladığı milletlerarası antlaşmalara aykırı olduğu halde, desteklenmiş, lakin Türkiye'nin bütün uyarmalarına rağmen Amerika bir şey yapmamıştır.

4) Birbirlerine karşı antlaşmalardan doğan zorunluluklarını; yükümlülüklerini istediği zaman reddeden devletler arasında bir ittifaktan söz edilebilir mi?

5) "NATO müttefiklerinden herhangi birine yapılacak saldırı, saldırgan tarafından  daima haklı gösterilmeye çalışılacaktır. NATO'nun bünyesi saldırganın iddialarına kapılacak kadar zayıf ise, hakikaten tedaviye muhtaç demektir."

6) Türkiye'nin anlayışına göre, NATO, saldırıya uğrayan bir üyeye derhal yardımı mecburi kılmaktadır. Üyelerin takdirine bırakılan husus, yardımın mahiyeti ve genişliğidir.

Başbakan İnönü, Başkan Johnson'un mektubundaki teklifi ve daveti kabul ederek, 21 Haziranda Vaşington'a gitti. Johnson, herhalde münasebetsiz mektubunun Türk hükümeti üzerinde yaptığı kötü tesiri silmek için olacak, Başbakan İnönü'nün bu seyahati için kendi özel uçağını tahsis etti.

Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)