Üstün Bir Öğrenme Performansı İçin Bilimsel Stratejiler
2024 yılının hedeflerinden biri yeni bir beceri öğrenmekti ve artık pes etmenin eşiğine gelmiş olabilirsiniz. İster yeni bir dil, ister bir müzik enstrümanı öğreniyor olun, başlangıçtaki heyecan bir yere kadar taşıyabilir ve sonraki ilerleme hayal kırıklığı yaratacak kadar yavaş olabilir. Ancak, doğal yeteneğinizin yetersiz olduğunu varsaymanıza gerek yok. Birçok polimat ve bilim insanı gibi, doğru stratejilerle beyninizi eğitebilir ve yeni disiplinleri ustalıkla öğrenebilirsiniz. İşte, en son nörobilim araştırmalarına dayanan stratejiler.
Arzu Edilen Zorluklar: Başarı İçin Bilimsel Bir Yaklaşım
UCLA'dan Profs Robert ve Elizabeth Bjork tarafından öncülük edilen "arzu edilen zorluklar" kavramı, öğrenme sürecinde kasıtlı olarak hafif bir hayal kırıklığı yaratmayı amaçlar. Bu, beynin malzemeyi daha derinlemesine işlemesini sağlayarak daha uzun süreli anılar oluşturur. Bu yaklaşım, fiziksel egzersize benzer: Önemli uzun vadeli kazançlar sağlamak için biraz direnç hissetmeniz gerekir.
Başarısızlıkla Üretken Olmak
Bir strateji olarak "ön test" uygulamasıyla başlayalım. Örneğin, Fince'de "teşekkür ederim" nasıl söylenir? Cevap "kiitos"tur ve çoğu okuyucu bu soruyu doğru yanıtlayamayabilir. Ancak, bu ilk mücadele sayesinde cevabı gelecekte hatırlama olasılığınız artar. Psikolojik çalışmalar, materyali çalışmadan önce yapılan bir "ön test" sınavının, bilgiyi daha sonra emmek için beyni hazırladığını göstermektedir.
Bilgiyi Başkalarına Öğretmek
Ön testi aldıktan sonra, öğrendiğiniz bilgileri kendinize sormaya devam edin. Psikologlar, bu yönteme "geri çağırma pratiği" derler ve bu, daha güçlü hafıza izleri oluşturmanın en güvenilir yollarından biridir. Kendi sorularınızı oluşturmak veya öğrendiğiniz materyali başka birine öğretmek, bilginin derinlemesine kavranmasını sağlar.
Çeşitlendirme ve Konu Değiştirme
Bir konu üzerinde çok fazla zaman harcamamaya çalışın, bunun yerine konular arasında düzenli olarak geçiş yapın. Örneğin, yeni bir dil öğreniyorsanız, iki veya üç kelime dağarcığı konusu arasında dönüş yapın veya çalıştığınız fiil zamanlarını dönüşümlü olarak çalışın. Bu stratejiye "karışık çalışma" denir ve birçok çalışma, bu geçici karışıklığın uzun vadeli hatırlamayı büyük ölçüde artırdığını göstermiştir.
Fiziksel Aktivite ve Bellek
En iyi öğrenenler aynı zamanda en fiziksel olarak aktif olanlardır. Kardiyovasküler egzersiz, hafıza oluşumu için gerekli olan dopamin ve epinefrin gibi nörotransmitterlerin salınmasını tetikler. Bu nedenle, mevcut fitness planınız etrafında öğrenmeyi planlamaya çalışın ve doğal bir hafıza artışı yaşayabilirsiniz.
Ortamı Değiştirme
Belleğimiz bağlama bağımlıdır; bu nedenle farklı yerlerde öğrenmek, öğrendiğiniz bilgilerin hatırlanmasını kolaylaştırır. Prof Robert Bjork ve meslektaşlarının yaptığı bir deney, çalışma seansları arasında oda değiştirmenin öğrenmeyi %21 artırdığını buldu.
Dinlenmek: Uyanık Dinlenme
Zihninizi zorladıktan sonra, ona toparlanması için zaman verin. "Uyanık dinlenme", dış uyarım olmadan beynin öğrendiği bilgileri pekiştirmesine olanak tanır. Bu yüzden arkanıza yaslanın, gözlerinizi kapatın ve düşüncelerinizin istediği yere gitmesine izin verin.