Blog yazmak için zaman ayırdınız. Bir blog tasarladınız ve geliştirdiniz. Belki saatlerce tema aradınız, gösterişli grafikler bulmaya çalıştınız ve hatta birkaç aylık bir içerik planı bile yaptınız. Binlerce kelime yazdınız, makaleleriniz için uğraştınız. Blogunuzun ziyaretçi sayısı iki elin parmaklarının sayısın geçmiyorsa bunun sebebi nedir?
Trafiğinizin Olmamasının 5 Nedeni
Her blog kendi sorunları ve benzersiz koşullarıyla boğuşuyor. Bununla birlikte, trafik eksikliği neredeyse her zaman aşağıdaki faktörlerin birine veya birkaçına bağlanabilir:
Markanız Yok
Markanızın olmaması tutarsız bir site deneyimi yaşatır. Tutarsızlık ise karışıklığa sebep olur ve sonucunda da ziyaretçiler geri dönmez. Markanızı netleştirin ve tutarlılığa öncelik verin.
Hedef Kitleniz Yok
Herkese yazmakla kimseye yazmamak arasında bir fark yok. Genel bloglar nadiren çalışır. Belirli bir hedef kitleye ihtiyacınız var.
Kimin için yazdığınıza dair netlik kazanmak için bir hedef okuyucu profili geliştin. Bu ideal okuyucunuzun kurgusal bir biyografisidir. Blogunuzun markası hakkında her gönderi yazdığınızda veya önemli bir karar verdiğinizde, durumu bu karakter üzerinden filtreleyebilirsiniz. Daha çok kişiye ulaşmak yerine doğru ve alakalı kişilerle etkileşiminizi arttırır.
Temanız Rezalet
Korkunç bir tasarım, trafiğe tahmin ettiğinizden daha büyük bir zarar verir. Öncelikle, aramalarda profiliniz bastırılır Google sizi aramalarda geriye atmaya başlar. Bir diğeri, insanlar çirkin ve işlevsiz bir sitede zaman geçirmek istemezler. Sitenizin görünüşü hoş değilse geri tuşuna basar ve geri gelmezler. Tasarım konusunda yardıma ihtiyacınız varsa yardım almaktan çekinmeyin.
Başlıklarınız Alakasız
Başlıklar, trafik oluştururken dikkat etmeniz en önemli faktördür. Birinin tıklama öncesi değerlendirdiği bir ön gösterim sunar. Arama sonuçlarında da olsa sosyal medyada da olsa başlıklarınızı seçerken dikkat etmeniz gerekiyor.
Araştırmalar, ortalama 10 kişiden 8’inin başlık metninizi okuyacağını gösteriyor. Ancak, 10 kullanıcıdan sadece 2’si içeriğinizin geri kalanını okuyacaktır. Başka bir deyişle, başlığınız, çoğu insanın sahip olduğu ilk ve son izlenimdir.
Başlıklarınızı iyileştirmek için kullanabileceğiniz birkaç temel ipucu:
- · Tartışma yaratmalı
- · 5 ile 10 kelime arasında tutun
- · Sayıları ve verileri kullanın
- · İçeriği yansıtsın ve alakalı olsun Click bait’ten (tıklama tuzağı) uzak durun.
Mükemmelliği Arıyorsunuz
Bazı insanlar hazır olmadan moda geçer. Bu durum özensiz bir blog görünümü yaratır. Diğeri ise asla bir blog açamaz veya onu aktif olarak tanıtmazlar çünkü hazır değillerdir mükemmeli ararlar. Bu iki yaklaşımda yanlıştır ama ikincisi tehlikelidir.
Mükemmelliği kovalamak sizi felç eder. Büyüme peşinde koşmadan her şeyin yerine oturmasını bekliyorsanız, pek bir yere varamazsınız. Hedef mükemmellik değil ilerlemek olmalıdır. Bazen “iyi” yeterince iyidir. Hatalar yapacaksın ama onlardan bir şeyler öğrenme fırsatını gör ve değerlendir.
Blog başlatmak önemli evet ama sonrasında izleyeceğiniz yol daha önemlidir. Dünyanın en iyi bloğuna sahip olabilirsiniz, ama var olduğunuz bilinmiyorsa anlamı nedir ki?
Tanıtım, SEO ve pazarlama farkındalık yaratır. Doğru altyapıyı inşa etmezseniz tüm zamanınızı ve enerjinizi boşa harcamış olacaksınız. Blogunuzu düzeltin ve ona şans verin.
